Photo credit: Tassos Vrettos © 2005
|
Zamanında sesini dinleyen Frank Sinatra hayran kalmış, Atina gecelerine ve sahnelerine en cesaretli ve renkli şovları getiren ilk kadın şarkıcı olarak 60’larda devrim yaratmış. 66 albümlük dev bir diskografisi ve 40 yıllık müzik kariyeriyle birlikte, onlarca sinema filmi ve ayrıca tiyatro sahnelerinde rol aldığı unutulmaz rolleri var. Yunanistan müzik tarihinin en çok satan albüm rekorunun da sahibi olan efsanevi Marinella uzun yıllar sonra ilk kez 18 Nisan’da İş Sanat sahnesiyle İstanbul’a geliyor.
“Şarkıların Yüce Tanrıçası” unvanı ile müzik dünyasının Yunan divalarından biri olan Marinella ile İstanbul konserinden önce ilk röportaj şansını da yakaladım. Marinella, dünyanın en ünlü sahnelerinde konserler verdiği halde, köklerinin de olduğu İstanbul’a geliyor olmaktan büyük heyecan duyuyor. 1967 yılında yayınladığı “Stalia - stalia” şarkısıyla yaptığı büyük çıkışını onlarca albümle sürdüren süperstar ile kariyerini, İstanbul geçmişini, yeraldığı son projeleri ve İstanbul’la ilgili planlarını konuştuk.
«Female» Dergisinin, Nisan 2013, Türkiye
Röportaj: Cenk Erdem
Photos
by Tassos Vrettos and Manolis
Chiotis ©
- Müzikte 40 yılı geride bırakmış ünlü bir sessiniz bir süperstar olacağınızı; ilk kez ne zaman hissetmeye başladınız?
-
Büyük bir yıldız olacağımı hiç
hissetmedim. Ayrıca başarı, en iyi, en büyük gibi ifadeleri de
hiç anlamıyorum ve bunun için Tanrı’ya teşekkür ediyorum.
Çünkü bunlara kapılırsanız hiçbir şey olamazsınız. Akışına
bırakacaksınız. Peşlerine düşmeyeceksiniz ve önünüze
bakacaksınız. Amaçlarınıza ulaşmak için başkalarını
incitmeyeceksiniz; ama hepsinden önemlisi duyarlılığınızı
kaybetmeyeceksiniz. Biz sanatçılar küçük çocuklar gibiyiz.
Birer havai fişek gibi parlayıp kaybolan çok büyük sesler,
harika insanlar gördüm.
-
Ayrıca birçok sinema filmi ve tiyatro oyunuyla da meşhur
bir yıldızsınız; hiç sürekli performanstan yorulduğunuzu
hissettiğiniz olmadı mı?
-
Benim esas işim performans. Tüm bu
yıllar boyunca en iyi bildiğim iş performans oldu. Aktrislik
peşisıra geldi çünkü sunulan koşullar harikaydı ve kaçırmak
istemedim. Sonrasında kendimi yapabileceklerim ve farklı olarak
neler verebileceğim konusunda da sınamak istedim. Ve elbette hiçbir
zaman işimden yorulmadım; ne şarkıcı ne de aktris olarak, çünkü
seçtiğim ve sevdiğim işi yaptım.
-
İlk
büyük çıkışınız şarkınız “Stalia Stalia” ile 1967
yılında gerçekleşmiş; “Stalia -
Stalia” şarkınız uğurunuz sayılmaz mı?
-
“Stalia -
stalia” tam manasıyla benim uğurum, çünkü Aliki
Vouyiouklaki şarkıyı söylemek istememiş ve şarkı bana geldi.
Dahası, bu uğur bana birçok diğer şarkıyla yükselmem için ilk
fırsatı vermiş oldu.
-
İstanbul’da kökleriniz olduğunu biliyorum, peki İstanbul
sizin için neler ifade ediyor?
-
Evet,
İstanbul’da köklerim var çünkü annem ve babam İstanbul’dan
gelmişler. Küçükken, kuzenlerimle ve amcalarımla Büyükada’da
harika yazlar geçirirdim.
-
18
Nisan’da İstanbul’da sahneye çıkıyorsunuz; peki İstanbul’da
sahneye çıkıyor olmak neler hissettiriyor?
-
Çok heyecanlanıyorum; çünkü
neredeyse dünyanın heryerinde şarkı söylememe rağmen Stelios
Kazantzidis ile birlikte olduğum zamanlardan bu yana İstanbul’da
çok uzun yıllardan sonra ilk kez şarkı söylüyor olacağım. O
zamanlar Beyoğlu’nda Lale sinemasında sahneye çıkmıştık. 18
Nisan’da İş Sanat’taki konser bana çok uzun zamandır yapmak
istediğim gibi İstanbul izleyicisi ile yeniden yakınlaşma fırsatı
veriyor.
-
1960’larda
Yunanistan’da şovlarınızdaki sahne icatlarınızla sizin
şimdilerin Madonna’sı ya da Lady Gaga’sı gibi olduğunuzu
söyleyebilir miyiz?
-
Elbette, Yunanistan’da şovlarımda
öncülük ettiğimi söyleyebilirsiniz. Kısa saçlı, pantolonlu,
pahalı kostümler giyen ilk kadın şarkıcıydım. Sahneye tiyaro
ışıkları koyup, atmosferle de Atina’da eğlence anlayışını
değiştirdiğimi söyleyebilirim.
-
Şimdiye kadar 66 albüm yayınladınız, peki sırada yeni
bir albüm planı var mı?
-
Gerçek şu ki yeni bir albüm yapmak
istiyorum, ama bana gerçekten ilham veren şarkılar bulmam lazım.
Maalesef, şimdiye kadar gelen şarkılar beni hayal kırıklığına
uğrattı. Yeni bir albüm olması için sıradışı şarkılar
olması lazım.
-
Yunanistan’da sahnelere meşhur Chicago müzikali ile
döndünüz; Chicago müzikalinin en sevdiğiniz tarafı?
-
“Chicago” müzikalinde başrol
değildim. Mama Morton rolü küçük bir roldü ama ben özellikle
çok severek seçtim ve herkes bana çok yakıştığını söylüyor.
Genel olarak müzikalde yeni ve sürprizli bir rol deneyimlemiş
oldum ve oynadığım her dakikasından da çok keyif aldım.
-
Ayrıca geçtiğimiz sene gece eğlencelerine de Antonis Remos
ve Natassa Theodoridou ile büyük ilgi gören kulüp performansları
ile geri döndünüz; peki gece hayatını da seviyor musunuz?
-
Artık konser, tiyatro ve özel
geceleri; kulüp performanslarına tercih ettiğimi söyleyebilirim.
Gece yaşantısı ve eğlenceleri eskiden çok farklı bir
düzeydeydi. Son zamanlarda Antonis Remos ile Athinon Arena’da ve
Natassa Theodoridou ile Votanikos’ta gece sahne yaptım çünkü
her ikisi de birlikte çalışmazdan önce de çok sevdiğim ve
dinlediğim isimlerdi; bana göre her ikisi de dönemlerinin en
başarılı şarkıcıları.
-
Efsanevi bir şarkıcı olarak bizden de kariyerine aşağı
yukarı sizinle aynı dönemlerde başlayan Ajda gibi efsanevi
isimleri tanıyor musunuz?
-
Oraya Kazantzidis ile geldiğim
zamanlarda ülkenizin büyük sanatçıları Ajda Pekkan ve Zeki
Müren’le tanışmıştım.
-
Konseriniz dışında ekstra zamanınız kalırsa, İstanbul’da
en çok neler yapmak istersiniz?
-
Ailemi ziyaret etmek için ve güzel
bir yürüyüş yapmak için Büyükada’ya kaçmak isterdim.
Ayrıca, Kapalıçarşı’yı, Galata’yı gezmek isterim. Ayrıca
bir kez daha İstanbul’a hayran kalmak üzere Aya Sofya’yı,
Topkapı’yı ve Boğaz’ı da gezmek isterdim.
Live performance at the İş Sanat
İstanbul Hall, on April 18, 2013
| Photo credit: Tassos Vrettos © 2005
|
MARINELLA
Konserí 18 Nisan 2013, 20:00,
İş Sanat Kültür Merkezi, İstanbul
(http://bit.ly/Is_Sanat_Marinella)Follow us:
·
FACEBOOK
·
YOUTUBE
Δεν υπάρχουν σχόλια:
Δημοσίευση σχολίου